Antrenör & Atlet • İstanbul • 1994
Sercan, hayatının en zor döneminde nefes alacak bir yer ararken calisthenics’e başladı. O dönemlerde bu sporun adını bile bilmiyordu; tek isteği bedenini hareket ettirmek ve güçlü hissetmekti. Zamanla fark etti ki street workout ve calisthenics yalnızca kas geliştirmekten ibaret değil, hayatı yeniden inşa etmenin bir yoluydu.
Çocukluk yıllarında kronik böbrek yetmezliğiyle ve ardından gelen organ nakli süreciyle mücadele eden Sercan için bu spor, yeniden yaşama tutunmanın bir aracı haline geldi.
Bugün, on altı yılı aşkın süredir bu disiplini yaşamının merkezinde tutuyor; yarışmalarda kazandığı dereceler ve binlerce kişiye aktardığı motivasyon sayesinde calisthenics’in dönüştürücü gücünü paylaşmaya devam ediyor.
2x – 2013
2014
Sercan, sporu nefes almak kadar doğal bir eylem olarak görüyor. Hareket ettiğinde bedeninin daha işlevsel hale gelmesi ve geçmişte yaşadığı travmatik deneyimlerin ardından ona psikolojik olarak büyük bir destek sunması, bu yaşam biçimine olan bağlılığını güçlendiriyor.
Çalışma düzeni boyunca ciddi bir sakatlık veya hastalık yaşamadıkça disiplininden asla ödün vermedi. Onun için disiplin, güneşin her sabah doğması kadar doğal bir olgu. Güneş doğuyorsa, Sercan o gün mutlaka hareket ediyor.
Sercan’ın antrenman sistemi, ilk yıllarında belirli bir plana bağlı olarak ilerliyordu. Ancak zamanla edindiği tecrübeler sayesinde artık zihninin eksiklerini ve ihtiyaçlarını analiz ederek kendi sistemini şekillendirdi. Genellikle set ve tekrar temelli çalışmalarda ustalaşmaya odaklandı. Zamanla ileri seviye akrobasi hareketlerine yönelerek bu alanda derinleşmeye başladı. Çalışmalarında her zaman nizamı, estetik görünümü ve teknik doğruluğu ön planda tuttu.
Antrenmanlarını haftanın 5 ila 6 günü olacak şekilde planlıyor. Ortalama 1–2 saatlik yoğun antrenman sürecinin ardından, parkta geçirdiği keyifli zamanla birlikte günde yaklaşık 4 saatini tamamen spora ayırıyor. Dinlenmeyi genellikle erken uykuya dalarak sağlamaya çalışıyor; ancak zaman zaman dinlenme yerine gözlem yapmayı tercih ettiği dönemlerde bunun dezavantajlarını da açıkça hissediyor.
Hangi yaş aralığında olursanız olun, hormonlarımızın bize verdiği imkânları sağlıklı bir şekilde değerlendirip hayata heyecan katarak yaşamaya özen gösterin. Spor performansınız belli bir yaştan sonra düşse de hayat sadece bu andan ibaret değildir. Geleceğinize, çocuğunuza ve yaşlılığınıza yatırım yapın.